Kültür Sanat

Hayatı Kolaylaştırmanın Yolu: Kendiyle Dost Olmak

Hayatı Kolaylaştırmanın Yolu: Kendiyle Dost Olmak

Hayatı Kolaylaştırmanın Yolu: Kendiyle Dost Olmak

Almanyalı felsefeci ve yazar Wilhelm Schmid “Önce kendinden başla, bu senin hayatın. Sana sevinç verecek ve böylece başkalarına da sevinç vereceğin bir şey yap onunla.” diyor “Kendiyle Dost Olmak Hayatı Nasıl Kolaylaştırır?” kitabının önsözünde. Ve ekliyor: “Bir kitapta okuduğum cümlelerle sarsıldım; o cümleler bana yol gösterdi.”

İnsanın kendisiyle ilgili dikkat ve özenine felsefenin yön verdiğini, bu sayede düşünerek kendi yolunu bulmak, büyük huzursuzluk anlarında kendi içine çekilmek, sonra tekrar başkalarına yönelmek, olup biteni didiklemek yerine ona sevgiyle yaklaşmak ve kendi kabiliyetleri oranında eylemde bulunmak, iyi insan olmak üzerine tartışmak yerine öyle birisi olmak ve böylece ‘en güzel hayatı sürmek’ mümkündü.” Marcus Aurelius. “Kendime Düşünceler”

Kendisini birazcık seven insan huzur bahşeder etrafına.

  • Her şey sadece insanın kendi ben’i etrafında dönerse zorluklar büyür, kendi benlerini şiddetle dayatmak tahripkar olabilir.
  • Ben’ler keyfi sebeplerle başkalarını “kendini sev, yıkıp geçtiklerini boş ver” şiarıyla terörize eder.
  • Kendini sevmeyi abartmak yıpratıcı bir çıkmaz.

Azıcık narsizme itirazı olmayan Schmid, kişinin kendiyle dost olma fikrinin, kendini tükenmiş hisseden insanları yüreklendirebileceğini, kırılan ve yaralanan benliklerine merhem olabileceğini, başkalarıyla birlikte toplumda arzu edilir değişimleri gerçekleştirebileceğini düşünüyor.

Yazar bu kitapla insanın kendisiyle dostça olmasını kavramsal açıklığa kavuşturmayı amaçlamış, belli ki.

Kendiyle dost olan bir ben;

•        tutkulu abartmalara daha az meyleder.

•        kendine mesafe koyar.

•        dar egosunu geniş bir ben’e dönüştürmez.

•        kendisine daha çekilir bir dünya olması için uğraşır.

•        kibrini makul sınırlarda tutamadığında, ötekilerin de -bazen- kendisi gibi çekilmez olmasını anlayışla karşılar.

•        düşük narsizm, yüksek insani cazibeyi sağlar.

•        ‘biz’e varmanın yolunu açar.

•        başkalarına muhtaç olmamak için çok şeyi kendi halleder.

•        kendini aşırı sevmekle bağdaşamayacağından yapayalnızdır.

•        mükemmel olmamaktan incinmez.

•        kendi hassasiyetlerini bilir.

•        hata ve zaaflarını aleni görür ve kendine hakikati söyler.

•        kendiyle alay edebilir, özeleştiri yapabilir,

•        mükemmel olmamaktan incinmez, kendiyle alay edebilir, özeleştiri yapabilir vb.

•        insanlarla ilişkisi sebatlıdır, işbirliğine açıktır.

•        çevresindekilerin hayatını kolaylaştırır, teşekkür beklemeksizin.

Kitap 79 sayfa ve 12 bölüm. İflah olmaz bir Schmid-sever olarak, yazarın tüm kitaplarının küçük hacimli olduğunu, Tanıl Bora’nın şahane çevirisine rağmen çok hızlı okunamadığını kendimden ve çevremdekilerden biliyorum. Niye? Çünkü yazarın diğer eserlerinde de olduğu gibi okurken kendine dönüyorsun hep.

“Kendini tanı/ mükemmel olmadığını idrak et/ kendini abartma bu sana acı verebilir”

Schmid kendiyle dost olanların benliklerini idealleştirmekten kaçındığını, başkalarıyla ilişkilere açık olduğunu, kendisini gerçekçi değerlendirdiğini velveleli zamanlarda geri çekilme, neşesiz zamanlarda ise sevinç devşirdiğini söylüyor.

Kendini aşırı sevenler;

•        benlikleri daraldığından kendinden kopamaz.

•        konuşmalarda her lafı kendine bağlar,

•        kendi ben’inden ötesini göremezi kendi beğenmişliğini dizginleyemez.

•        talep ve iddiaları yerine gelmezse, benliğinin şahaneliğini idrak edememiş ötekileri cezalandırmak isteğiyle yaşamak istemez. (narsistik intihar)

•        daima genç, kusursuz ve başarılı olmak ister.

•        yaşlanmak deformasyon ve depresyondan azade olmak ister.

•        zaruret, can sıkıntısı ya da yardıma muhtaç olduğunda ötekine yönelir.

•        insanları çok yoğun bir ilgiyle ele geçirebilir, başaramazsa dışarı atabilir, onun tasavvuru olmayan hiçbir şeyi kabullenemez.

•        kendilerine “git gel”li bir sevgi besler.

Schmid, “365 gün beraber yaşadığınız ben’le ilişkinize mola veremezsiniz” diyor ve ekliyor: İnsan, kendisini biçimlendirişi ile başkaları ve başka şeyler tarafından biçimlendirilmişinin karmasıdır.

Beden hassasiyeti: karnınızdaki hissi kale alın

Yazar, duyular konusunda okuyucuyu uyarıyor; “Bedeninize bakın, zayıf noktalarını kabullenin”, “İşitme duyunuzu tahrik edin, dinlediğiniz müzikler kulaklarınızdan geçip bütün bedeninizin nabzında atsın”, “ İnsana ömür boyu eşlik eden kokular, hayat duyusunu temellendirir”, “Ötekiyle teati edilen dokunuşlar, karşılıklı samimiyeti ve varoluş hissini güçlendirir”.

Ağrılar, bizi bedenimize daha sakınımlı davranmaya zorlar

Nörobiyologların beş duyuya hareket ve sezme duyularını eklediğini, hareket duyusunun her tür hareket esnasında bedenin tüm parçalarının hareket misyonununu üstlendiğini, dile gelen bedenin bilgi ve sezişlerinin anlamlandırılması gerektiğini, konuşması kale alınmayan bedenin aldanacağını söylüyor yazar ve ardından uyarıyor: “Bedeniniz tüm ihtimamınıza rağmen ondan talep ettiklerinizi veremiyorsa, onu hoş görün zira o makine değil insandır.”

Benliğin enerji santrali: ruh

Schmid, benliği yaşatan enerjinin duygularla idrak edildiğini, insanın benliğinde duygulara alan açması durumunda enerjinin akabileceğini, düşüncelerin hayatı taşıyan enerjinin ifadesi olduğunu, kendine dışardan bakan insanın kendiyle ve başkalarıyla daha geçimli olacağını, fanilikle yüzleşildiğinde hayatın güzelliğinin algılanıldığını söylüyor.

Her insanın mutlu olmaya uğraşma hakkı var

Yazar kendini tanımak isteyenlere benlik çerçevesi öneriyor: hayatınızdaki en önemli ilişkileri ve tecrübeleri, şimdiye kadar ki hayatınızı (nereye, niçin, niye) davranışlarınıza yön verebilecek değerleri, benliğinizle ilgili alışkanlıkları, tecrübeleri, korkuları, yara ve travmalarınızı, kendiniz için güzel olanı tanımlayın.

Kendiyle dost olanın hayatı kolaylaşır

Schmid’in “Doygun bir hayat; paylaşmak, değiş-tokuş etmek, adil sürdürülebilir ilişkiler geliştirmekle mümkün. Doygun bir hayat ebeveyn-çocuk, kardeşler, büyük anne-baba ve torun, arkadaşlar, meslektaşlar, diğer insanlar arasındaki sevgiyle, doğa-hayvan-bitki sevgisiyle, bir meslek-hobi- spor sevgisiyle, kültür ve sanat sevgisiyle, tanrıya duyulan sevgiyle, –bazılarının önemsediği– maddi şeylere duyulan sevgiyle alakalı” sözleriyle bitirelim yazıyı. (ŞD/AS)

Künye: Wilhelm Schmid. Kendiyle dost olmak hayatı nasıl kolaylaştırırİletişim Yayınları. Çeviren Tanıl Bora, Ocak 2019, 79 sayfa.

Not: Bu Yazı bianet.org Sitesinde Yayınlanmaktadır.

Listeye geri dön

Bir cevap yazın