Huzursuzluğumuzun Huzurunu Duymamızı Engelleyen Bir Film: Çoğunluk

2010-2011 sinema sezonu açılalı epey oldu ama ben kendi sinema sezonumu dün akşam "Çoğunluk" filmiyle açtım. Venedik Film Festivali'nde "Geleceğin Aslanı" ödülünü, 2010- Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali''nde Ulusal Yarışma'da "En İyi Film", "En İyi Yönetmen", "En İyi Erkek Oyuncu" ödülünü alan "Yeni Sinemacılar"dan yönetmen Seren Yüce'nin 'Çoğunluk' filmi, yeni...

Okumaya devam et

Michalis: “Savaş Aptallıktır” Diyen Adam

Rodos'ta, Old Town'da, Eski Şehir'in o güzelim, yerleri çakıl döşeli, dar sokaklarında gezinirken rastladık ona. Atölyesinin önünde, ayakta, elindeki bakırdan yapılmış balık formunu parlatıyordu bezle. Hayret dolu bakışlarıma "Kalimera" diyerek yanıt verdi. "Merhaba" deyince gözleri parladı adeta. Kırık Türkçesiyle "Merhaba... Hoş geldiniz... Buyurun..." sözcüklerini sıralayıverdi. Balık fenerin fiyatı alamayacağım kadar yüksek...

Okumaya devam et

Çavuş Amca: Değirmen Her Allahın Günü Sağa Dönmez Diyen Adam

Ankara sıcağından kaçıp, Tersakan çayının içinden geçtiği Havza yaylasına gittim dört günlüğüne. Havza serin, evlerine konuk olduğum Alaaddin Amca ve Zülfiye Teyze çok sıcak ve bol şefkatliydi. "Ev sahibi misafirin hizmetkarıdır" düsturunun hakim olduğu evde kendimi "göşenay"(**) gibi hissettim dersem yalan olur, "göşenay"dım. Bu yazının konusu, 33 yıllık can arkadaşım Hürriyet'in babası...

Okumaya devam et

Yüreği Darda Bozgunda İken “Kızılcık Şerbeti İçtim” Diyenler

Uluslararası araştırma şirketi The Gallup Organization Europe'nin Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile Türkiye'de "insanların ülkelerindeki mutluluğunu ölçmek ve halkın görüşleri doğrultusunda liderlere öngörü sağlamak" amacıyla her ülkeden yüz yüze görüşme yoluyla 1000'er kişiye uyguladığı anketle yapılan "Halk Memnuniyeti İle Kurumlara Güveni" konulu araştırma sonuçlarını yayımlayan gazete haberine göre; *Türk halkının Türkiye'nin ilerlediğini ve...

Okumaya devam et

Bu Film “Kendini Yakalayıp Hapsedenler” İçin

2009-2010 film sezonunun başlangıcında tam yetmiş Türk filminin vizyona gireceğine ilişkin haberler okuyunca "Bu kadar filmden kaçı iş yapar, kaçı yapmaz bilemeyeceğim ama ben 'kriz filan hak getire' deyip, bunlar arasından seçtiklerimi izlemek için çaba harcayacağım. Çünkü hayatın içinde izlediğim her film benim için derin bir soluk." diye yazmıştım. Bu sezon derin...

Okumaya devam et

“Bu Yazı, İşyerindeki Psiko-Terör Kurbanlarına İthafımdır”

Kurban 1- D.A. 25 yıllık öğretim görevlisi bir profesör. Dekanından gördüğü (odadan kovulma, asistanlarına kadro verilmemesi, odasını değiştirilmesi vb.) baskı sonucu, kişilik haklarına saldırıldığı, küçük düşürüldüğü, itibarının zedelendiği gerekçesiyle dava açmış. Kurban 2-T.Y. Kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşunda çalışıyor. İşçi statüsünde mühendis. İşverenin uyguladığı (dışlanma, sürekli yazılı savunma istenmesi, ceza verilmesi,...

Okumaya devam et

Sessizce Haykırdıkları Halde, Seslerini Duyuramayınca…

Sınıf arkadaşına olan aşkına karşılık bulamayan genç... Patronunun aracını çarpan şoför, otomobilin tamiri in gerekli 15 bin TL.yi bulamayınca... Yaşadığı sorunlar nedeniyle dört ay önce eşinden ayrılan genç adam... Ailesinin liseye göndermeyeceğini öğrenen 8. Sınıf öğrencisi kız... İki yıldır iş bulamadığı için bunalıma giren genç... Eşini ve iki kızını öldüren emekli...

Okumaya devam et

Güleser Abla: Hayatının En Güzel Yaşlarındaki Kadın

Bir bak, çevrendeki senden on-on beş yaş büyük olan kadınlara. Ne kadar mutlular! Çoğu ya boşa(n)mış ya da kaybetmiş eşini. Torun-sepet sahibi olanlar da evlenmeyip çoluk-çocuk sahibi olmayanlar da mutlu. Hastalıklar peşini bırakmasa da; onlar yalnız olmanın, başına buyruk olmanın verdiği tatla, ufak tefek rahatsızlıklarına bile aldırmıyorlar. Hastanelerin bekleme koltuklarında, parklardaki...

Okumaya devam et

"Hasar Almış Gemilerin Gururu Bile Kapalı Tersanelerde Korunurken…"

“Hasar Almış Gemilerin Gururu Bile Kapalı Tersanelerde Korunurken…”

22 Temmuz 2009'da başlayıp 5 Eylül 2009'da biten bir ölüme yürüyüş hikayesi" diyor Nilüfer Zengin , babacığının son günlerini anlattığı yazısında. Öykü -bir şekilde- hepimize aşina. "(özetle) Babacığımda hızlı bir kilo kaybı, sararma, unutanlık, dikkat dağınıklığı, mide bulantısı, yüzünde garip bir çekilme ortaya çıktı. Bir özel hastanenin para öğütücü çarklarına dahil olacak gücümüz...

Okumaya devam et

İstiap Haddini Aşanlar Çoğalıyor (Mu?)

"Sürekli yorgun kalkıyorum yataktan. Kaç saat uyursam uyuyayım fark etmiyor. Gün boyu başımın bir bölümü iptal. Majezik Dostları Derneği'nin aktif bir üyesi oldum. İlaç da kar etmiyor." "Hiçbir şey yapmasam bile başkalarının yaptıkları beni geriyor, huzursuz kılıyor. Artalanımdaki hareketlilik yoruyor beni." "Hiç umulmadık yerde umulmadık tepkiler veriyorum. 10 kuruş eksik para üstü...

Okumaya devam et