Bu Yazı Bugün Okula Başlayan Çocuklar İçin…

Özlenerek beklendi. Doğdu; evi keyife,  dünyayı sevince  gark etti. Candan öte can oldu ve artı iki göz. Ağırlığı iki kilo üç yüz kırk altı gram ve boyu kırk dokuz santimetre iken bile kendi yaşam sürecinin akış kurallarını kendine göre belirle(t)meye, değiştir(t)meyi başardı.Ahh, bir emziğini ağzına koyabilse... Ahh, bir gaz çıkarabilse...  Ahh, bir çişim...

Okumaya devam et

“Bu Yazı, İşyerindeki Psiko-Terör Kurbanlarına İthafımdır”

Kurban 1- D.A. 25 yıllık öğretim görevlisi bir profesör. Dekanından gördüğü (odadan kovulma, asistanlarına kadro verilmemesi, odasını değiştirilmesi vb.) baskı sonucu, kişilik haklarına saldırıldığı, küçük düşürüldüğü, itibarının zedelendiği gerekçesiyle dava açmış. Kurban 2-T.Y. Kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşunda çalışıyor. İşçi statüsünde mühendis. İşverenin uyguladığı (dışlanma, sürekli yazılı savunma istenmesi, ceza verilmesi,...

Okumaya devam et

SHU’ların Uykusunda Uyuyan

SHU’ların Uykusunda Uyuyan  ‘Keçiören’ Üzerine ‘Nokta’lamalar

Genç meslektaşım sevgili Umut Yanardağ’dan gelen e-posta’dan okudum; Sevgili Hocam Prof. Dr. İlhan Tomanbay imzalı “Keçiören’den Ayrılıyoruz” başlıklı http://www.sosyalhizmetuzmani.org/keciorenayriliyoruz.htm yazıyı.  Limonata kokulu bir Ankara sabahında hüzün bastı yüreğimi. Alel acele 81’SHA tertiple paylaştım yazıyı, karmaşık duygularla. Sonra İlhan Hoca’nın “sosyal hizmet eğitimi”ne ilişkin bu bellek tazeleme yazısına kendimce “nokta- nokta” destek vermek istedim; belki başka meslektaşlarımızın da katılmasıyla...

Okumaya devam et

Oyun Bitince Şah da, Piyon da Aynı Kutuya Girer

“Eskiden koşa koşa giderdim işe. Şimdi ayaklarım geriye doğru gidiyor. Çalışmak, üretmek azaba dönüştü. Alıp başımı gitmek... Gitmek için önce kendimi ikna etmeliyim.Ne evimi, ne 86 yaşındaki felçli annemi bırakmayacağım. O yetersiz, tepeden inmiş bir müdürü rahatsız etmeyi sürdüreceğim. -Alooo.... Ladifer’cim günaydın! -Günaydın, emekli sultan. Hayrola beni rüyanda gördün herhalde. -Rüyada görmedim. Ama...

Okumaya devam et

Bu Mevsimin Ankara’sına Mültefitim

   Ankara denizi olmayan bir kent ya. Burada yaşayanların güneş-kum-denizden mürekkep tatil özlemi hiç bitmez. (...) Bedeli kredi kartlarının limite dayanması olsa da tatil güzeldir. Ama tatilcilerin boşalttığı Ankara daha da güzeldir. İlkbahar, yazpınar, sonbahar, kışpınar... Baharlı, pınarlı mevsimlerin her birinin taşkalası, keyfi, güzelliği, güneşi kendine özgü. Her yörenin, her kentin baharlı, pınarlı mevsimleri...

Okumaya devam et