“Uykularda İplerine Dokunduğum Çocuk”

     Duygularını ifade etmesine zemin hazırladım. Ben de onunla dertleştim. Her pazartesi akşam yemeğinde "sevimli ikili" toplantıları yaparak haftayı değerlendirdik. Birlikte yazdığımız "sevimli ikili yemini"ni tekrarladık. Olmadı, yapamadık, yürütemedik evliliğimizi. İflah olmayacak bir ilişki için çok fazla emek harcamadığımı da itiraf etmeliyim. Evimizde her şeyin tadı ve bereketi kaçtığından, sekiz yaşındaki oğlumuz da,...

Okumaya devam et

Sacayağı

Sacayağı ilişkimizi tüm Foça biliyor... Pazarcı köylü kadınlar bile... Ne demişti Fatma Ana: 'Karını nasıl alıyon koynuna, eski herifinin yanında'... Kadına 'Sana ne' bile diyememiştim... Hiç değilse yüzüme demişti, ardımdan değil..." "Ben kararımı verdim: bakımevine gideceğim." dediğinde Metin, hava bir anda ayaza durdu. Sedat, İlknur'un gözlerini yakalayabilseydi "Ne oluyor? Benim bilmediğim ne var?" diye soracaktı....

Okumaya devam et

Gölleri Okyanusları ve Ülkesi Olan Kadın

 Sürekli seyrüsefer hali yoruyor elbette. İyi bir iş bulursam emekli olurum, değilse hayır! Ayrancı'da eski, dökülen bir terasta oturuyorum. Kiraya çalışıyorum zaten. Yurttaki gibi, hep parasızım. Bayramdan sonra görüşelim!  Merhaba! Ben Çiçek... Çiçek Hakalır! Yurt arkadaşın! Bugün "bianet"ten gelen BİA haber listesinde de seninle, yani yazınla karşılaşınca çok şaşırdım. İzini bulmak mutlu...

Okumaya devam et

Eğer Çekemezsen Gülün Nazını…

İyi de, kendi şeytanlarımız varken niye karşımızdakinin şeytanlarını yargılıyoruz? Çünkü arkadaşımız kadar müdahale etmeyi de seviyoruz. Oysa başkalarını, başkalarının gözüyle görebilsek, görmeğe çabalasak, ggörmeğe çabalasak, geniş açıdan  Hayatın bize sunduğu her şey lehimize olmuyor. Aleyhimizdekileri kabullenmeme lüksümüz de yok. Mevsim dönüşümünün etkisi olsa gerek: çevremden geçen fay hattı kırıldı sanki. Sevimsiz...

Okumaya devam et

Makbuş: Kendini Martılarla Bir Tutan Kadın

Duvarın, camın rengi aynı kurşuni, kırık çerçevedeki resim ve udu yatağının altında... Eyüp Sabri kolonyaları, acıbadem kurabiyesi, Toblerone çikolatası, kampanyada fırlatılan çaydanlık... Alkolle karışık kuru üzüm ve likörlü çikolatayla yıldızlara...  Huzurevi'nde göreve başladığım gün yarı aralık oda kapısını açtığımızda karşılaştım onunla ilk kez. Genzimi yakan o değişik alkol kokusuyla da o...

Okumaya devam et

Yaşlanma Ulusal Eylem Planı Hayata Geçirilmeli

BM bu sene Yaşlılar Günü'nün temasını "yaşlıların hakları" olarak belirledi. Türkiye'de kağıt üzerinde yaşlıların hakları verilmiş durumda ama pratikte işlemiyor. 2007'de oluşturulan ulusal eylem planının öngördüğü politikalar oluşturulmalı.   20. yüzyıl, bireylerin yanı sıra toplumların da yaşlanmasının gündeme geldiği bir yüzyıl oldu. 21. yüzyıl ise yaşlılık olgusunun evrensel bir sosyal sorun olduğunun...

Okumaya devam et

Yaşlı Dostu Huzurevi

  Yaşlıların yaşam standartlarını koruyarak, iyilik durumunu geliştirecek bakım hizmetlerine ihtiyacı var. Bu çok çeşitli uygulamaları gerektirir. Huzurevlerinin amacına uygun inşa edilmesi, dizayn edilmesi ve donatılması gerekir. Biliyoruz ki, yaşlı insanların ömrünün uzamasında genetik miras, çevre koşulları, yaşam tarzı, beslenme, diğer olanaklar ve şans önemli. Yaşlı insanların yaşam kalitesinin arttırılmasında sağlık, katılım...

Okumaya devam et

Yetiştirme Yurdunun Kayıp Masalı

Yıl 1984. Bir Danimarka masalını filme çekmek isteyen yönetmen Wielopolska'ya, Yakacık Yetiştirme Yurdu'ndan seçtiği çocuklara rol veriyor. O filmde oynayan çocukların belgeseli yıllar sonra çekildi. “Bugün 23 Nisan; neşe dolmalı insan;  hangi yaşta olursa olsun” diye başlayan ama gelişme ve sonucunda neler yazacağımı bilmediğim bir yazı dolanıyordu kafamda. Derken e-posta kutumda...

Okumaya devam et

Dibek Gayfesi Yanındaki Sakız Lokumu Tadında Bir Film

 Çağan Irmak, "Dedemin İnsanları" filmiyle dram ötesi bir olguyu, tehcir gerçeğini "yedinci sanat" aracılığıyla bize, gelecek kuşaklara anlatımında; çakır gözlü maacır annemin öyküsünün bir bölümüne de yer vermiş sanki. İkinci kuşak mübadilim; 1925 yılında Drama'dan 3 yaşında Gülcemal vapuruyla önce Samsun'a, ardından Manisa-Akhisar'a, daha sonra da Söke'ye gelen annemden ötürü. Annem sadece...

Okumaya devam et

Sevgili Gaışhıkaan Sıhıkaan Apa

Sadece yoksulluk değil, sadece eş-evlat acısı değil; vatan özlemi de çekmişsin. "Türkiye'de mutluyum; ancak anavatanımı hiçbir zaman unutmadım" demişsin. Keşke... Uçağa bindirip götürebilseydik seni oralara. Sevgili Gaışhıkaan Sıhıkaan Apa, (**) senin 121 (yazıyla yüz yirmi bir) yıllık varlığını; yokluğunla birlikte öğrendim. Uzun hayatına yakışmayacak kısalıktaki öykünü de gazetede okudum. Türkistan'da, Tanrı Dağları'nın kuzey eteklerindeki...

Okumaya devam et