Akün AVM, Şinasi Otel (mi) Olacak?

Akün AVM, Şinasi Otel (mi) Olacak?

2013 yılının başlarıydı. Mülkiyeti Emek İnşaat’ın olsa da yürek tapusu ben dahil Ankaralıların ve Ankaracıların da olan bu iki sahnenin bulunduğu binanın toptan satılacağına ilişkin haberleri okuyunca; uzak ya da yakın belleğimdeki yaşantılara, bitmek –ve doymak- bilmeyen rant iştahının getirisiyle saldırılıyor diye düşünüp bianet’e içimi dökmüştüm. Kent belleğine sahip çıkan sanat emektarları...

Okumaya devam et

Sergi Sergi İstanbul

Sergi Sergi İstanbul

Yaşlandıkça özlemin lezzeti farklılaşıyor; bu yüzden biriktirilen özlemin bir kısmını ara ara tüketmek gerekiyor. İşte bu yüzden kaçtım kızıma, İstanbul’a, hayata. Ne hoş bir tesadüf ki; İstanbul’da bir dolu güzelliğin sergilendiği günlere denk geldim. Süre kısa; zamanı ekonomik kullanmak lazım. İlk ana durak: İstanbul Modern İstanbul Maratonunun olduğu gün gittim İstanbul Modern’e. Yollar...

Okumaya devam et

Usul Usul Yaşlanmak Mümkün

Usul Usul Yaşlanmak Mümkün

“Sakin sakin yaşlanmanın yolu var mı?”ydı, biamag’da okuduğum Gökhan Akçura’nın yazısının başlığı. Akçura, Felsefeci Wilhelm Schmid’in “Sakin Olmak: Yaşlanırken Kazandıklarımız” adlı kitabını, kendi deneyimlerini de katarak –üstelik çok hoş- anlatmıştı. Gittim aldım kitabı; önce okudum, sonra notlar çıkardım, bu tanıtım yazısı için bir daha göz gezdirdim. “Hayatın sair hali: yaşlılık”a olan mesleki merakımla ve...

Okumaya devam et

Hayata, Hekime ve Hekimliğe ‘Öteki Bakış’

Hayata, Hekime ve Hekimliğe ‘Öteki Bakış’

“Kütüphanedeki Beden (The Body in the Library) adındaki kitabı okuyor Mustafa Sütlaş. "Tıp tarihi, insan zekâsının hastalığa karşı verdiği kıyasıya mücadelenin de tarihidir aynı zamanda; hastalık ve ölüm, insanoğlunun ekmeğini ter dökerek kazanmaya başladığı günlerden beri onun en büyük laneti olmuştur", savında bir kitap bu. Yazar Iain Bamforth’un (özetle) “Edebiyatın da bu serüvenin dışında...

Okumaya devam et

“Mavi” Bebeğin Annesi Anlatıyor

“Mavi” Bebeğin Annesi Anlatıyor

Kişinin kendi yaşamına ilişkin bilgileri, biriktirdiği deneyimlerini, hata ve sevaplarıyla birlikte anlattığı öz yaşam öykülerini okuduğumda zenginleştiğimi hissederim. Hayatı, bilmediğim başka başka yönleriyle tanıma ya da tanıma olanağım olmamış/olmayacak insanlarla tanışmaya vesile olur, öz yaşam öyküleri. Sosyal hizmet uzmanı olmam hasebiyle; çocuk, kadın, yaşlı, engelli vb. gibi sosyal hizmet alanlarına dair...

Okumaya devam et

Annemin Topraklarında; Selanik, Atina, Kavala

Annemin Topraklarında; Selanik, Atina, Kavala

Annemi, doğduğu ve 3-4 yaşlarındayken zorla terk ettirildiği topraklara götürmeyi, hayatın taşkalası içinde, yalan yok, akıl edemedim hiç. Düşünecek kadar büyüdüğümde, annem yıldızların oralara gitmişti. Çağan Irmak’ın oraları ve oradakileri anlatan “Dedemin İnsanları” filmini gözyaşları içinde izlerken karar vermiştim; oralara kızçelerimle gitmeye. Oralar nere mi? Genelinde Yunanistan, özelinde Batı Trakya, Selanik-Drama tarafları. Yıl 1925...

Okumaya devam et

“Sınırda Yaşamak” ve “Rağmen”

“Sınırda Yaşamak” ve “Rağmen”

Rengahenk çiçeklerin açtığı, envai çeşit kokunun ortalığı sardığı, insanların sokakları ve tüm açık mekanları doldurduğu, neşeli şen kahkahaların göğe yükseldiği Mayıs ayında; Ankara’nın bazı insanları bu güzelim havadan nasiplenmezler. Bu ayın 15 gününü kapalı mekanda geçirirler; sinema sevdasına. Mayıs’ın 2’sinde Uluslararası İşçi Filmleri Festivali başlar; onun biteceği gün de Uluslararası Uçan Süpürge Kadın Filmleri...

Okumaya devam et

Her Şeye “Rağmen“ Sinemada Kadınlar Var

Her Şeye “Rağmen“ Sinemada Kadınlar Var

Uluslararası Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’nin Devlet Opera ve Bale Salonu’nda yapılacak açılış töreni, bu haftaki turlarını Uçan Süpürge’ye ithaf eden Kadın Bisikletçiler Ağı ve onları yalnız bırakmayan erkek bisikletçilerin Güven Park’tan başlayıp Opera binasında sonlandırdıkları afişli ve balonlu tur ile başladı. Bisiklet, kahve, şiddet ve dans Binaya, bisikletlerin arasından girdiğimizde ortalığı...

Okumaya devam et

Havza’ya Gittim, Şifayap Oldum

Havza’ya Gittim, Şifayap Oldum

“Hele bi’ dur; yavaşla biraz! Soluklan hele bi’’ dedim kendime ve bulduğum ilk otobüsle attım kendimi Havza’ya.  İndiğimde serin, rüzgarlı ve yeşil kokulu Havza ve arkadaşım Hürriyet’le yaşı doksana yakın Çavuş Amca karşıladı beni. Birlikte Tersakan Çayı'nın kenarından yürürken kendimi yavaştan “göşenay gibi” hissetmeye başladım. Çavuş-Zülfiş ikilisi her yaştaki misafirine hep...

Okumaya devam et

Kuşadalı Yerel ‘Vakanüvîs’ler

Kuşadalı Yerel ‘Vakanüvîs’ler

Rutinden çıkıp hayata kaçtığım Kuşadası’ndaki bir kafede oturacağım masada buldum “Kuşadası Yerel Tarih Dergi”sinin 50. ve “Tuğrul Kutucu Anısına” özel sayısını. “Güzel insanlar gidince bir şehir yalnızlaşır mı? Öksüzleşir mi?” diye soruyor Kutucu hakkında yazan dostlarından biri. Dergideki 20’ye yakın yazıyla yerel bir insanı tanıdım. 1929 doğumlu Kutucu. 5 kuşak geriye Kuşadalı....

Okumaya devam et