Alzheimer Hastalığı

Mersin’deki 9. Alzheimer Eğitim Kampındaydım

Mersin'deki 9. Alzheimer Eğitim Kampındaydım

Mersin’in en güzel mevsiminde, sonbaharda, -dokuzuncu kez- bir araya geldik;  alzheimer (ALZ)  hastaları, hasta yakınları, hekimler, danışmanlar, gönüllüler, Çağ Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencileri ve Bakım Merkezi’nin özverili personeliyle.

Eğitim programında ALZ. hastalığı penceresi, ALZ. hastası yakınları penceresi, ALZ. hastalarına açılan sosyal hizmet penceresi ve ALZ. hastalarına açılan gönüllülük penceresindeniçeri bakmak hedeflenmişti.

Programın ilk iki oturumunda dernek başkanı Prof. Dr. Aynur Özge, hasta yakınları, gönüllüler ve izleyicilere “Neden buradasınız?” sorup yanıtını aldı. “Biz Kimiz? Neden buradayız?“ sorusunun yanıtını ise dernek yönetimindeki koca yürekli gönüllüler verdi.

Üç günlük programın ilk iki gününde konunun uzmanı olan hekimler ALZ. hastalığı penceresini aralayarak; “ALZ. hastalığından korunmak mümkün mü?“, “ALZ.hastaları neden garip davranır?”, ”ALZ. hastalarını nelerden ve nasıl koruyalım?”, “ALZ. hastalığı nedir? Nasıl teşhis edilir?”, “ALZ. hastalığı nasıl tedavi edilir?” “ALZ. hastaları neden garip davranır?” ve “Alzheimer hastası nasıl beslenmeli?” vb. sorularının yanıtını hasta yakınları ve gönüllülere aktardı.

Sonra herkes kendi dünyasına daldı,

Geçti geçmez dediğimiz zaman!

Ve herkes bir gün gider; insan kendi kalır sonunda.

                                                                İlhan Berk 

ALZ. hastası yakınları penceresi program boyunca hep açıktı ve uzman psikolog Kahraman Kıral ile psikolog Didem Uslu; bu pencerenin loşluğunda olup bitenleri aktardı. Fizyoterapist Eren Can Tavlı,  hasta yakınlarını da rahatlatacak bedensel ve zihinsel egzersizlere ilişkin verdiği bilgilendirdi. “Ömür uzadıkça kısalır. O halde?” başlıklı sunumum da hasta yakınlarına ve hastaya bakım verenlere, kendilerinin (de) değerli olduğu ve yapabilecekleri ‘şey’ler olduğu vurgulandı.

ALZ. hastalarına açılan sosyal hizmet penceresini aralayan merkezde görevli sosyal hizmet uzmanlarına, katılımcılardan özellikle kurum bakımına dair sorular geldi. “Huzurevlerinde gündüz bakım uygulamaları ve sosyal yaşam alanlarının önemi” ve  “Bakım merkezlerinde finansal yönetim” konuları da bu bağlamda işlendi.

“Meral Er Tespih Sergisi, “Annelerimizin tarifleri ve İmece Mutfak” başlıklı sunumun akabinde düzenlenen “yüksük çorbası partisi”,  derneğe bağlı Mezitli Gülbahar Özmen Aktif Yaş Alma Evi’nde düzenlenen “Akşam Sefası” programı program içeriğindeki güzelliklerdendi.

ALZ. teşhisi konan hasta yakını;

* Önce şaşkınlık, suçlama ve arayış içine girer,

* Sonra çatışma, aile içinde ve çevreyle mücadele ve hukuki düzenlemelerle uğraşır,

* Bakım yükü ağırlaşınca umutsuzluk, depresyon, kaygı bozukluğu yaşar,

* En sonunda da ‘ben ne olacağım’ derdine düşer.

Kampın en büyük sürprizi TAD Denizli Şubesi gönüllülerinden oluşan tiyatro topluluğunun Toros Üniversitesi Konferans Salonunda sahnelediği “Unutsalar da Unutulmayacaklar” adlı oyun oldu. Gönül ister ki;  ALZ. hastalığına dair farkındalık yaratma ve bilinç kazandırma amacıyla sahnelenen bu oyun, daha bir çok yerde sergilensin, televizyon ve sosyal medya olanakları ile daha da yaygınlaşabilsin.

ALZ. riskini arttıran faktörler; cinsiyet (kadın), yaş; kalp-damar ile beyin damar hastalıkları, diyabet, yüksek tansiyon, obezite, yüksek kolesterol, riskli gen taşımak, tekrarlayan travmatik beyin hasarı tabloları, uzamış depresyon, uzamış depresyon, kronik stres, sigara, yalnız yaşam, tembel yaşam, düşük eğitim düzeyi, çevresel faktörler, ailede ALZ. olması vb.

Ülkemizde ve dünyada sadece Mersin’de yapılan bu eğitim programın hastalara yönelik bölümündeki çok yönlü etkinlikleri, merkez personeli ve Çağ Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencileri birlikte hayata geçirdi.

ALZ. hastalarında anksiyete, depresyon, apati, somatik şikayetler ve sosyal çekilme sıktır.

ALZ. hastalığı ilerledikçe psikotik sendromlar, halüsinasyonlar, tekrarlayıcı davranışlar, amaçsız gezinmeler, sosyal uygunsuzluk, uyku bozuklukları ve agresyon gibi patolojik davranışlar gösterir.

ALZ. hastalarına –yürekten– açılan gönüllülük penceresini sonuna kadar açan dernek gönüllüleri ALZ.  Derneği toplumdan ne bekliyor? Toplum Alzheimer Derneğinden ne bekliyor?” sorularını yanıtladı.

Programın üçüncü gününde, Tarsus Ülker Aydın Yaşlı Dayanışma ve Erinç Evi’nde dernek gönüllülerince yapılan “Biz Aslında iki kişiyiz”, “Aktif Yaş Alma Evi Kavramı- Ülkemizde bir ilk: Tarsus Modeli” konulu sunumlar gönüllülük penceresi bağlamında çok değerliydi.

Ömür Uzadıkça Kısalır. O Halde…

Ne kadar uzarsa uzasın, ömür yine de kısadır. O halde kalabilen ömrünü a(ğ-h)layarak değil ‘oh’layarak geçir. Kendi yaşamını sahiplen veuygun zamanda, uygun insanlarla, uygun sınırlar belirle. Nelerden ve kimlerden sorumlu olup olmadığını ve neyin ‘sen’ olduğunu/olmadığını belirle.

O halde ‘sen’in nerede bittiğin, başkasının nerede başladığı, neye sahip olduğun/olacağın, üstleneceğin sorumluluklar belli olsun. ‘Farklıyım, varım, ben kendimi denetlerim’ demek, yüzleşmek, suistimallerden korunmak, sınır koymak için HAYIR de!

O halde kendini sözcüklerle ifade et! Duygularını göz et ama emrine girme! Haz etmediğin/ sahip olamadığın şeyleri sorgula. Arzularını sahiplen, kovala. Seni incitenleri bağışla ama kalbini de gözet.Yaptığın her seçimin bir vazgeçiş olduğunu;  herkesin farklı arzu ve talepleri, hayal ve istekleri, hedef ve planları açlık ve susuzlukları olduğunu unutma.  Sevmenin ve sevginin sorumluluğunu taşı.

Biriniz beni görmediniz, ne kadar bağırdımsa.” İlhan Berk

Ömür uzadıkça kısaldığından seni duymaları, görmeleri ya da dokunmaları için bir şeyler yap. Mesela hayatını ebruliye boya. Kendin ol, kendini –daima- sev, kendine küsme. Seni olduğun gibi kabullenmeyenler ile zaman, sevgi, enerji, mal/parahırsızlarından kaç. Hoşlanmadığın ortamı terk et. Her şeyi kafana takma. Herkesi yargılama. Sevdiklerine zaman ayır. ‘HAYIR’ de!

Mesela mecburen yaptıklarının yanı sıra sevdiğin işleri de yap. Kitap oku, film izle. Müzik dinle. Dans et. Gülümse. Sokağa çık, gez, gör, gözle. Doğayla samimiyetini arttır. Hatalarını kabullen, özür dile.  Konuş. Dinle. Affet. Üretken ol.  Bedenini diri, ruhunu duru tut.

Mesela yeni yaşantılar kaydet. İhtiyatlı ol. İlgi, istek, ümit ve umudun çok olsun, her daim. Herkese mesafeli, sevgili ve saygılı davran. Herkesten, her şeyden yakınma. Stresle baş etmeyi öğren. İyiyi içine çek. Bol kahkaha at, az gözyaşı dök.

Unutma; ömür uzadıkça kısalır. “İnsanlar doğar ve ölür; gerisi boş zaman faaliyetleridir.” diyen James Joyce’a kulak ver ve bir ‘boş zaman faaliyeti’ olan ömrünün –ve kendinin- kıymetini bil.

Program “Yatalak Hastama Nasıl Bakmalıyım?” başlıklı hasta yakınları için çok yararlı olduğunu düşündüğüm uygulamalı sunum ile sona erdi.

Yöreye özgü ikramların yapıldığı yemek sonrası yapılan Tarsus gezisi ile yorgunluğumuzu bir nebze atıp, keyfimizi ise çok arttırdık.

Mersin içinden ve dışından gelen yüzü geçkin katılımcının programa ilgisi çoktu ve katkısı da anlamlıydı. Her yıl olduğu gibi bu kampta da, henüz ‘damdan düşen’ hasta yakınları, kıdemli hasta yakınları ile çok şey paylaştı ve onlardan çok kıymetli bilgiler edindi.

Sekizinci kez icabet ettiğim 9. ALZ. Eğitim kampında bir kez daha akran eğitimi ile dayanışma ve paylaşımın anlamlı yararını gözledim. Teşekkürler Türkiye Alzheimer Derneği Mersin Şubesi.

Kamp heyecanı sona erdi ama şimdi başka bir heyecan başladı. İyilik Peşinde Koş Platformu ve Adım Adım’ın desteğiyle Türkiye Alzheimer Derneği Mersin Şubesi’nin 53 gönüllüsü “damlaya damlaya servis aracı olsun” hedefiyle 11 Kasım 2018 günü İstanbul’da koşacaklar. (ŞD/HK)

Bilgi için: Mersin.alzheimer

Not: Bu Yazı bianet.org Sitesinde Yayınlanmaktadır.

Listeye geri dön

İlgili Mesajlar

Bir cevap yazın