Elleri Yaşlanır İnsanın Önce

Herkesin hayatı gibi yaşlılığı da kendine özgü olduğundan kimseninki bir başkasınınkine benzemez. Niye? Çünkü biyolojik bir süreç olan yaşlılık her bireyi değişik düzeyde etkiler. Bu süreçteki bireylerin tutumlarında da farklılık görülür. Yaşlılığa teslim olmak; yaşlandığını reddetmek; yaşlanmaya ihtiyatlı yaklaşmak; yaşlılığın hakkını vermek gibi. Her bireyin yaşlılığı kendine özgü Çevremde yaşlanmaya başladığını kabullenemeyen...

Okumaya devam et

 Alzheimer İçin Müzikle Terapi

Antebin Hamamları" türküsünü kaç kez söyledik, kaç kez oynadık kim bilir. Ahhhh Ali Bey... Ne seni, ne oynayışını unutmayacağım; sen her şeyi unutmuş olsan da... "Alzheimer ( ALZ.) hastası annemle, annemin evindeyiz; yıllardır yaşanmışlıkların sindiği, kokusunda anılarımızı soluduğumuz evde. Bir zamanlar saçlarını taradığı, gülen yüzüne baktığı bir ayna. Kendi evinde kendi...

Okumaya devam et

Dört buçuk yaşındaki arkadaşım

Torunuma ultrason monitöründe aşık oldum. Çok iyi bir gözlemci. Doktorculuk oynarken ben hasta rolündeyim. "Yatıp dinlenceksiniz. Kocanız bütün işleri yapacak!" dedi. Böyle reçeteye, doktora can kurban. Eşim "Ben başka bir doktor getireyim en iyisi" dedi. Yaşamımda her şeyi geç yaşadım/başardım. Konuşmayı, okumayı, lise mezuniyetini, üniversiteye girişi - çıkamayışı, çalışmayı, evlenmeyi, doğurmayı,...

Okumaya devam et

Bahtı Şen Olasıca

 Türkan Şoray'ın oynadığı bir film vardı "Buğulu Gözler" diye. Seyrettiniz mi? O filmin şarkısıdır, "Gülmeyi bilmedi hiç / Buğulu gözler..." Yıllarca o şarkıyı içimden söylediğimi kimse bilmedi. O şarkı benim hayatımın şarkısı oldu.  "Emek harcamadan anneanne oldum! Şimdi de adını koyma mutluluğu yaşatıyorsunuz! Sağ olun evlatlarım! Adını her ünlediğimizde bahtı açılsın,...

Okumaya devam et

Ragıp Bey: Şarkılar Söyle İçinden, Boş Ver!

Ragıpcada 'yaşlılık=yalnızlık' demekmiş. "Ben yaşlanmam!" diyen Ragıp Bey bir gün yaşlanıverdiğini anlayınca!.."Hep senin yüzünden!" derdi bana, "Niye bu gül bahçesini daha önce vaad etmedin? Yoksa ettin de, ben mi duymadım kalabalıkların içinde!" Çemişkezek(!) Huzurevi binasının iç avlusu, her mevsim başka güzellikler sunardı insana. Salkımsöğüt havuzu gölgelerdi, çamlar oturma yerlerini, pergole oyun...

Okumaya devam et

Ben Sensiz Yapamam; Senin İçin Bir Şey Yapamam

Annem; yıllarca adeta taptığı kocasına ‘sen bilin’ diyen kadın. Geçen yıllar onu yorduğunda söylem değiştirip ‘ben de bilin’ demeğe başladığında bunun bedelini giderek artan dozda şiddet görmekle ödeyen kadın. Otuz üç yaşından sonra ‘çalışcam’ diye tutturan kadın. Annem... Çalıştığı şirkette kendini hızla kabul ettiren kadın. Kendine güveni arttıkça, kocasına ‘sen ne...

Okumaya devam et

Samoyet Teyze’nin Hikayesi

“Evlenecek kadınlara üç nasihatım olur. Birincisi: Kocan tarafı evine geldiği zaman, elinde yoksa bile yağdır.  Önlerine koy her şeyi. Gittiklerinde de sıkarsın elini. İkincisi:  E(l-v)indeki altını, vazoyu, havluyu başkalarına hediye etmeye kocanı alıştırtma. Üçüncüsü  “Kocanın sana aldığı bir şeyi, hediyeyi abartıp, defalarca teşekkür et ama ardından da ekle. ‘Keşke mavi...

Okumaya devam et

Dilbahar’ın ‘Çöp Evi”

Laf arasında eski Ankara sinemalarıyla ilgili bir çalışmaya başladığımı, belge konusunda zorlandığımı söyleyince “Aaaa, ben gittiğim bütün filmlerin biletlerini biriktiririm. Üzerine tarih atar, kiminle gittiğimi, film ve oyuncuların adını yazar, kutuya koyarım.“ diyen Dilbahar ardından ekledi: “Tiyatro, opera, bale biletlerim, programlar, Ankara Sanat Rehberi, hatta izlediğim katıldığım tüm bu etkinliklerle ilgili gazete kupürleri...

Okumaya devam et