Kültür Sanat

Uzun Süren Festival Baharı

Uzun Süren Festival Baharı

Uzun Süren Festival Baharı

Ankara’da 2013-2014 film festivali takvimi ekim ayında Film Ekimi’yle başladı.  Ardı sıra Gezici Festival,  Avrupa Birliği İnsan Hakları Film Günleri, Kuirfest, İf Uluslararası – Ankara Bağımsız Filmler Festivali, İşçi Filmleri Festivali, Engelsiz Film Festivali Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali geldi. Ve Ankara Uluslararası Film Festivali ile 15. Haziran itibarıyla sezon kapandı.

Ulusal ya da uluslararası düzeyde planlanan bu festivallerin kimi sadece Ankara’ya özgü, kimi Ankara çıkışlı,  kimisi de İstanbul çıkışlı olup diğer şehirlerle birlikte Ankara’ya da uğruyor. Yaşları 2-25 arasında değişen bu festivallerin tümünün hayata geçirilme amacı –en kısa ifadeyle–  Ankaralı seyirciye sinema şöleni sunmak olsa da, her birinin ayrıca özgün amaçları da var. Mesela ‘Engelsiz Film Festivali’nin “engelli bireylerin sosyal ve kültürel haklarını kullanabileceği koşulları yaratarak sinema sanatının güzelliğini paylaşmanın yanı sıra tarafların birbiriyle kaynaşmasını, gören-işitenlerin diğer taraflara empati geliştirmesini hedeflemesi gibi.

Festivallerin süresi 2-10 gün arasında değişiyor. Mekanlar genellikle Büyülü Fener ve Kızılırmak Sinemaları ile Çağdaş Sanatlar Merkezi ve Alman Kültür Merkezi genellikle. Kimi festivallerin mekanı ise AVM sinemaları. İşçi Filmleri festivali ise çok sayıda salonda gerçekleşiyor. Bazı festivallerin özel seyirci kitlesi var çok keskin ayrımlarla olmasa da.

Bazı festivallerde filmler ücretsiz izleniyor: Avrupa Birliği İnsan Hakları Film Günleri, İşçi Filmleri,  Engelsiz Film Festivali gibi. Bazı festivallerin öğrenciye indirimli. Bazılarında gündüz seanslarının tümü aynı fiyat. Bazılarında 19 ve 21 seans film ücretleri gereğinden fazla yüksek. 2013-2014 Uçan Süpürge bu yıl bir ilk başlattı: ‘askıda bilet’ uygulaması ve acaip ilgi gördü, yeni seyirciler kazandırdı festival(ler)e.

Ankara Film Festivali de çok sınırlı sayıda biletle ve sadece öğrenciyle sınırlayarak bilet astı askıya. Ayrıca Paraf kredi kartıyla “bir alana bir de bedava bilet” uygulaması getirerek. Bu iki uygulama şu tür bir sonuca yol açtı. Aynı salonda yan yana oturan 4 kişiden biri filmi 5 Liraya, diğeri öğrenci olmasından mütevellit askıdan aldığı biletle ücretsiz, kredi kartıyla ödeme yapıp tek bilet parası ödeyene verilen ikinci biletle diğeri de yanındaki arkadaşıyla yarı fiyatına izledi.

Ulusal ve uluslararası uzun, kısa ve belgesel filmlerin yarıştığı festivallerin bazılarında değişik bölümlemeler yer aldı; o yıla özgü genel tema haricinde. Mesela Ankara Film Festivalinin teması “Belleksiz bir toplum kendini tekrar eder. İnsanlığın belleği, sinema” idi. Film sayısı artmış, itinalı seçkiler yapılmıştı her birinde. Canlandırmalar, videolar, atölye çalışmaları, sergilerin yanı sıra yönetmen-oyuncu-yapımcı söyleşileri, kokteyller ve elbette açılış-kapanış törenleri ve partiler ayrıca renk kattı her birine. Yeri gelmişken festivallerinde –yarının büyük seyircisi- çocuklara da yer verenlere ayrıca selam verelim.

Bu yıl çok sayıda, çoğu yeni tarihli, kısalı uzunlu şahane filmler izledik gerçekten; her türden. Bu yıl “Gezi”nin güzelim ruhunun özellikle belgesel ve kısa filmlerde etkindi.

Basılı katalog, kısa ve özet program tasarımları özenliydi. Bu yıl her bir festival sosyal medyayı çok yoğun ve etkin, hatta bazıları abartılı kullandı. Tümünün olmasa bile çoğunun ekonomik yönden zorlandığını söylemek mümkün. Ana sponsor bulan ve değişik kamu olanaklarını kanalize eden festival komiteleri bu sıkıntıyı bir nebze hafifletebiliyor anladığım; uzaktan bakışla.

Her bir festivalin ruhu –gerçekten- farklıydı. İçlerinde çok mütevazi olan da vardı, seyirciyle arasına –hissedilen- mesafe koyan da.

Festival gönüllülerinin koşuşturmalarından, seyirci memnuniyetini arttırma çabalarından söz etmez ise bu yazı eksik kalır.

Seyirciler de bir festivalin ne denli özveri, iyi niyet, çaba, sevgi ve dahası aşkla ve elbette zorlukla gerçekleştiğinin, sinema şöleninin ardındaki mutfakta ciddi emek harcayanların –bir şekilde- olduğunun bilincindeydi kanımca.

Sesli betimleme, işaret dili, ayrıntılı alt yazı ile ‘engelsiz’ film izliyor Ankaralılar iki yıldır işitme ve görme engellilerle.

Film festivalleri şenlendirir Ankara’yı. Kurşuni rengin ve betonun hükmettiği Ankara’ya, çok sevdiğim kentime gökkuşağı renkli kuşaklar sarar; film festivalleri… (ŞD/ÇT)

Not: Bu Yazı bianet.org Sitesinde Yayınlanmaktadır.

Listeye geri dön

Bir cevap yazın