Kendi Gölgesini Göremeyen Yaşlılara Dair

Bireysel ve toplumsal anlamda kurşuni günlerin hüküm sürdüğü günümüzde okuduğum bir haber yüreğimin rengini hafiften ebruliye boyadı. Biraz sıcaklık, biraz ilgi ve… Haber: İhbar üzerine gelen polis yaşlı çifte makarna yaptı. Yer: İtalya, Roma Appio. Tarih: 2 Ağustos 2016. Olay (özetle): Yüksek sesli ağlama ve bağırma sesleri geldiği ihbarı alan polis 70 yıldır beraber olan Jole (84)...

Okumaya devam et

Sallanan Sandalyede Oturan Değil, Sosyalleşen ve Üreten Yaşlı Olmak

Sallanan Sandalyede Oturan Değil, Sosyalleşen ve Üreten Yaşlı Olmak

Sosyal medyada yer alan yaşlılığa dair iki haber düşündürücü. İlk haber Türkiye’den. Sinema  ve dizi oyuncusu Kayhan Yıldızoğlu; “83 yaşındayım, halen çalışmaya devam ediyorum. Oyunculuk aşkı falan bitti ama, ihtiyaçlarımı karşılamak için çalışmam gerekiyor. Ayaklarımda sağlık sorunlarım var ama geçecek.” demiş. İkinci haber Çin’den. Müşteri kartı olan herkese ücretsiz kek-kahve sunan ve kent merkezinde bulunan İkea mağazasının restoranı, salı...

Okumaya devam et

Yaşlılar: Yaşam Boyu Öğrenmeli, Üretmeli

Yaşlılar: Yaşam Boyu Öğrenmeli, Üretmeli

Emeklilik, yaşamın önemli bir dönemeci. Yaşlılık da insan yaşamının son ve kaçınılmaz bir dönemi. Emeklilik, genellikle orta yaş döneminin sonuna, yaşlılık döneminin başlangıcına denk gelir. Bu dönemeçte kişinin önceki yaşamıyla ilgi ve ilişkisini sürdürürken, oluşan boşluğu edineceği yeni rollerle doldurması mümkün. Salt tüketici olmaktan imtina edilerek üretkenliğini sürdürülebilmesi için emeklinin,...

Okumaya devam et

Medya “Huzurevi” Algısını Nasıl Yönetiyor?

Medya “Huzurevi” Algısını Nasıl Yönetiyor?

Sanal âlemde “Evli ve 2 çocuk babası olmasına ‘rağmen’ 3 aydır huzur evinde yaşayan ünlü spiker M.M.” başlıklı haber metni kısacıktı ama alt metni çok uzun, yoğun, detaylıydı. Haberin öznesinin huzurevi tercihine değil; haberin “rağmen”li yargılayıcı ve ötekileştirici diline; huzurevi olgusunun sosyal boyutuna; medyanın toplumdaki huzurevi algısını –nasıl- yönettiğine takıldım. Bir yaşlı bir eve...

Okumaya devam et

Yaşlı Kadın(lar)a Karşı Her Türlü İhmal ve Şiddete Son

Yaşlı Kadın(lar)a Karşı Her Türlü İhmal ve Şiddete Son

Yaşlı kadın evinde yalnız yaşıyorsa... Yaşlı kadın yoksulsa... Yaşlı kadın hastane-bakımevi-huzurevinde kalıyorsa... Yaşlı kadın bakıcısıyla yaşıyorsa... Yaşlı kadın 'dul'sa... Yaşlı kadın zenginse... Yaşlı kadın başkasına bağımlı yaşıyorsa... Yaşlı kadın olumsuz fiziki koşullarda  yaşıyorsa... Yaşlı kadının yaşlının fiziksel problemleri varsa... Yaşlı kadının bilişsel süreçlerinde yetersizliği varsa... Yaşlı kadının yaşı çok ilerlemişse... Yaşlı kadına ekonomik destek ve barınma açısından bağımlı aile üyesi varsa... O...

Okumaya devam et

"Artık Yeşerecek Dalım Yok" Diyen Kadına

“Artık Yeşerecek Dalım Yok” Diyen Kadına

"Behiye Aksoy huzurevinde yaşıyor", "Ünlü assolist huzurevine düştü", "Efsane assolist şimdi huzurevinde", "Ünlü yıldız şimdi huzurevinde", "Bir zamanların yıldızıydı! Şimdi huzurevinde yalnız!" başlıklı haberlere sanal alemdeki haber sitelerinde gezinirken rastladım. Zaten iç karartıcı bir çok gelişmenin yaşandığı günümüzde bu haber içimi acıttı. Behiye Aksoy çocukluğumun yıldızı. İzmir Fuarı'nda izlerdik onu yaz aylarında...

Okumaya devam et

Yaşlılara Kulak Vermeli. Mesela…

Yaşlılar aile içi - dışı şiddet mağdurudur ama nedense adları şiddet mağduru gruplar içinde en son zikredilir. Evinde yalnız yaşayan, hastane-bakımevi-huzurevinde kalan, yoksul ya da zengin olan, bakıcısıyla yaşam sürdüren, dul olan, başkasına bağımlı olan, fiziksel problemleri olan, bilişsel süreçlerinde yetersizlik olan, olumsuz fiziki koşullarda yaşayan, kendisine ekonomik destek ve barınma...

Okumaya devam et

Yerkürenin Arka Bahçesindeki Renkler

Yerkürenin Arka Bahçesindeki Renkler

Çemişkezek(!) Huzurevi arka bahçesinde dolanıp dururken yaşadıklarım, gördüklerim, duyduklarım, öğrendiklerim ve yitirdiklerim bana sıkça Nilgün Marmara’nın “Ey, iki adımlık yer küre / senin  bütün arka bahçelerini gördüm ben” dizelerini hatırlatır. İnsanı odak alan bir mesleğin erbabı olarak içim kanadıkça, güldükçe, ağladıkça, keyiflendikçe, değerlerimi yitirdikçe başkalarının yaşantılarıyla  zenginleştikçe, yaşadığım ‘an’larla, çektiğim fotoğraflarla ...

Okumaya devam et

Yemyeşil Baharındakilere Bakmak Kolay Değil!

Yüzyılımı dörde böldüm. Her bölümü bir mevsim, Biri kaldı, üçü gitti… Yaz'ı gitti, güz'ü gitti, Karlı, tipili kışı gitti, Yemyeşil bir bahar kaldı! Rıfat ILGAZ Yemyeşil Baharındakilere verilecek özellikli bir bakımdır. Konuşma güçlüğü çeken, ağır işiten, görme netliği azalan, idrar-gaitasını tutamayan, kişisel hijyenine uymayan, düzensiz uyuyan, kısıtlı hareket eden,  alıngan-endişeli- yaygaracı olan, yapabileceği işleri bile çevresindekilerden bekleyen,...

Okumaya devam et

Huzurevi: Bir Küçük Su Damlasindan Hareler

Huzurevine girme fikrimi ilk, arkadaşım Nuyan'a açarak, Bana sahip çık! ve beni huzurevine yerleştir dedim. Ben Bodrum'da iken, telefon etti; Füsun, gel seni huzurevine yerleştiriyoruz dedi. Hemen atlayıp, geldim. Seyranbağları Huzurevi Müdürü bazı belgeler istedi. Düzenledim, paramı yatırdım. Odamı görüp, Bodrum'a geri döndüm. Artık Ankara'da ama evimde değil, Huzurevinde yaşamaya başladım. İki kişilik odada kalıyorum. Önüme...

Okumaya devam et